Eşi evden uzaklaştırma kararı genel anlamda 6284 sayılı Kanun bağlamında değerlendirilen ve eşin ortak yaşanılan konuttan uzaklaştırılması hususuna dayanan bir karardır. Ancak, evden uzaklaştırma kararı ile sadece eş evden uzaklaştırılmaz aynı zamanda hâkim kararı ile bulunduğu herhangi bir yerden de uzaklaştırılabilir.
Aynı zamanda eğer eşlerden biri diğerinden şiddet görüyorsa da evin şiddet gören kişiye tahsis edilmesi de bu kanun ve karar kapsamında değerlendirilebilir. Bunun yanı sıra evden uzaklaştırma kararı kapsamında konuta, okula, işyerine ya da şiddet gören kişiye yaklaşmama, iletişim kurmama biçiminde de karara bağlanabilir.
Evden Uzaklaştırma Kararı İçin Kim Başvurmalıdır?
Evden uzaklaştırma kararı alınabilmesi için birkaç farklı başvuru yolu vardır. Bunlardan ilki genellikle yaygın olanı da şiddet gören kişinin mahkemeye başvurmasıdır. Ancak, şiddet gören kişinin dışında bu durumu bilen, gören herhangi biri de mahkemeye başvurabilir.
Evden Uzaklaştırma Kararını Kim Verir?
Aile içi şiddet söz konusu olduğunda başvurulması gereken mahkeme Aile Mahkemesidir. Bu nedenle de şiddet uygulayan eş hakkındaki kararları Aile Mahkemesi hâkimi verir. Ancak bazı durumlarda tedbir kararlarını mülki amirde verebilir. Mülki amirler ise ilçelerde kaymakam illerde ise validir.
Evden Uzaklaştırma Kararı Ne Zaman Başlar?
Evden uzaklaştırma kararının uygulanış hızları çok yüksektir. Bu nedenle de dava karara bağlanır ve ilgili kişilere bu karar bildirildikten sonra karar yürürlüğe girer. Çünkü, ilgili kanunun ilgili maddesine bakıldığında kararın tehlikeli bir durumun meydana gelmemesi için geciktirilemeden uygulanmalıdır.
Hatta bazı durumlarda hakim veya mülki amirin karar vermesini beklemeden kolluk kuvvetleri tarafından da bu işlem tesis edilebilir. Yani karar daha çıkmadan da geçici süreliğine şiddet uygulayan kolluk kuvvetlerin gözetiminde kalabilir.
Evden Uzaklaştırma Nasıl Alınır?
Evden uzaklaştırma tedbirinin alınabilmesi için Aile Mahkemesi hakimine başvurulması önerilir. Ancak bu bir şart değildir. İlgili kolluk kuvvetlerine veya diğer gerekli mercilere yapılan herhangi bir bildirimde de mevcut durum Aile Mahkemesine iletilir. Böylelikle de kişi ya da kişilerin direkt olarak mahkemeye başvuru yapmasına gerek kalmadan süreç başlatılabilir.
İlgili kanunun ilgili maddesine bakıldığında ise aile içi şiddet durumunda en çabuk ve en kısa sürede durumun ilgili hakime, savcılığa, mülki amire ya da kolluk kuvvetlerine bildirilmesi önerilir.