Trafik kazası durumunda kaza anında bir kusuru bulunmayan araç sahibi aracın değerindeki düşüşe yönelik araç değer kaybı tazminatı davası açabilmektedir. Örneğin; aracınız ikinci el piyasa değerinin ortalama 50.000 TL olduğunu varsayalım. Yolda seyir halinde ilerlerken aracınıza başka bir aracın arkadan çarptığını söyleyelim. Bu olay neticesinde aracınızda 15.000TL’lik bir hasar meydana geldiğini ve aracınızın yetkili servis tarafından onarıldığını düşünelim. Bu onarım sürecinde ise araç kiralamak zorunda kaldığınızı düşünelim.
Bu durumda aracınız her ne kadar onarılmış olsa da TRAMER üzerinde hasar kaydının bulunacağını unutmamanız gerekmektedir. Aynı zamanda da araç satımında ekspertiz firmalarınca kazaya karıştığının tespiti gibi durumlarda aracın piyasa rayiç bedelinde düşme olacağının belirtilmesi gerekmektedir. Böylelikle de sizin aracınız aynı marka, model ve teknik donanımda bulunan kazasız bir aracın bedelinden daha az bir değere sahip olacaktır.
Bunun yanı sıra araç kiralamanız da size ayrı bir maddi külfete sebep olacaktır. İşte bu ve bunun gibi durumlarda kazaya neden olan aracın sürücüsüne, sürücü ile ruhsat sahibi farklı kimseler olduğu takdirde ilaveten ruhsat sahibine araç değer kaybı tazminatı davası açabilmeniz mümkün olmaktadır.
Araç Değer Kaybı Tazminatı Davası Hakkında Bilgiler
Maddi hasarlı bir trafik kazası sebebiyle aracınız değer kaybettiği kazadaki kusur oranınıza göre araç değer kaybı tazminatı davası açabilmeniz mümkündür. Örneğin; kazaya sebep olan ve %100 kusurlu bulunan aracın sahibi tarafından açılan dava büyük ihtimalle reddedilecektir. Ancak böyle bir sorun yoksa açılan dava ortalama 9 ay ile 1,5 yıl arasında bir sonuca bağlanacaktır.
Bunun yanı sıra aracınızı kullanamadığınız sürede araç kiraladıysanız bedelini, aracınız ticari bir araç ise kullanamadığınız süredeki zararınızın tazmin edilmesini de istemeniz mümkün olmaktadır. Değer kaybının tazminatı bakımından araç sürücüsü ve ruhsat sahibi farklı ise dilediğinize dava açabileceğiniz gibi sürücü ve ruhsat sahibine birlikte de dava açabilme hakkınız bulunmaktadır.
Dava açıldıktan sonra ise dava sürecinde tarafların kusur oranları ve araçta meydana gelen değer kaybının tespiti için bilirkişi raporuna başvurulacaktır. Bilirkişi raporu davanın akıbeti bakımından büyük bir öneme sahip olmaktadır. Çünkü bilirkişi raporu bağlamında dava süresi hızlanabileceği gibi aynı şekilde de yavaşlayabilmektedir. Bu nedenle de bilirkişi raporu çok önemlidir.