Ceza davası olarak ifade edilen bu dava türü genellikle cezai işlemlerin uygulanması gereken durumlarda açılan davalara verilen addır. Bu dava türünde kişinin hakkında suç işlediğine dair yeterli görülebilecek düzeyde şüpheli bulunması gerekmektedir.
Bu şüphenin yeterli görüldüğü durumlarda ise kişinin ya da kişilerin yargılanmasının yapılabilmesi için savcılığın başvurması gerekmektedir. Bunu yapabilmesi için ise savcılığın öncelikle şüpheli/ler hakkında bir iddianame hazırlaması gerekmektedir. Bu iddianamenin mahkemeye sunulması ve kabul edilmesinin ardından ise ceza davası açılmış olacaktır.
Ceza davaları kamu davaları adı altında toplanabilmektedir ve yargılama süreci soruşturma ile kovuşturma evrelerinden meydana gelmektedir.
Bir suç işlendiğinin öğrenilmesinin ardından mahkemenin iddianameyi kabul etmesine kadar olan bütün sürece soruşturma süreci denmektedir. Bu süreç içerisinde savcı suça ilişkin delilleri toplamaya çalışmakta ve kamu davası açmak için yeterli şüphenin olup olmadığını incelemektedir. Savcının yeterli şüpheye ve delile erişmesinden sonra ise iddianame düzenlenerek mahkemeye sunulmaktadır. Hazırlanan iddianamenin kabul edilmesiyle birlikteyse kovuşturma evresi başlamaktadır. Kovuşturma evresi olarak isimlendirilen bu süreç savcılıkça düzenlenen iddianamenin mahkemece kabulünden mahkeme hükmünün kesinleşmesi sürecine kadar devam etmektedir. Bu süreçte ceza davası yargılaması gerçekleştirilmektedir.
Ceza Davası Nasıl Açılır?
Ceza davasının açılabilmesi için öncelikle savcı iddianameyi düzenlemek zorunda ve bunu da mahkemeye sunmak durumundadır. Mahkeme bu iddianameyi kabul ettikten sonra ise ceza davası açılabilmektedir. Mahkemenin iddianameyi kabul etme aşamasında üzerinde durduğu birkaç nokta vardır. Bu noktalar; CMK m. 170’te açıkça gösterilen iddianamede bulunması gereken şartların varlığının olması, suçun sübutuna etki edecek mutlak delillerin bulunup bulunmadığının sorgulanması, suçun uzlaşma ya da ön ödeme kapsamında bulunan suçlardan olup olmadığının netleştirilmesi gibi noktalardır.
Bu koşulların eksik görülmesi durumunda iddianame savcılığa geri iade edilmekte, eksiklik olmaması durumundaysa iddianame kabul edilmektedir. Yargılamayı yapmakla görevli mahkemece iddianamenin değerlendirilmesi aşamasında suçun hukuki değerlendirilmesi yapılmamaktadır. Örneğin; Ağır Ceza Mahkemesine hitaben verilen uyuşturucu madde imal ve ticareti suçlamasıyla düzenlenen bir iddianamede mahkemece suçun uyuşturucu madde kullanma olduğu gerekçesiyle iade edilmesi söz konusu olmamaktadır. Çünkü mahkeme iddianameyi incelerken bir karar vermemektedir.